بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

جَهَنَّمَ يَصۡلَوۡنَهَا فَبِئۡسَ ٱلۡمِهَادُ ٥٦

Cehennem, ona yaslanacaklar, fakat o ne çirkin döşek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

هَٰذَا فَلۡيَذُوقُوهُ حَمِيمٞ وَغَسَّاقٞ ٥٧

İşte, artık tatsınlar onu bir hamîm ve bir ğassâk.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَءَاخَرُ مِن شَكۡلِهِۦٓ أَزۡوَٰجٌ ٥٨

Ve o şekilden bir diğeri: çifte çifte.

– Elmalılı Hamdi Yazır

هَٰذَا فَوۡجٞ مُّقۡتَحِمٞ مَّعَكُمۡ لَا مَرۡحَبَۢا بِهِمۡۚ إِنَّهُمۡ صَالُواْ ٱلنَّارِ ٥٩

Şu: bir alay: maıyyetinizde göğüs germiş; onlara merhaba yok, çünkü onlar cehenneme salınıyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالُواْ بَلۡ أَنتُمۡ لَا مَرۡحَبَۢا بِكُمۡۖ أَنتُمۡ قَدَّمۡتُمُوهُ لَنَاۖ فَبِئۡسَ ٱلۡقَرَارُ ٦٠

Hayır, derler: size merhaba yok, onu bize siz takdim ettiniz, bakın ne fena yatak.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالُواْ رَبَّنَا مَن قَدَّمَ لَنَا هَٰذَا فَزِدۡهُ عَذَابٗا ضِعۡفٗا فِي ٱلنَّارِ ٦١

Ya Rabbenâ derler: bize bunu takdim edene ateşde azâbı hemen kat kat artır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقَالُواْ مَا لَنَا لَا نَرَىٰ رِجَالٗا كُنَّا نَعُدُّهُم مِّنَ ٱلۡأَشۡرَارِ ٦٢

Bir de derler ki: neye görmüyoruz biz o eşrardan saydığımız bir takım adamları.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَتَّخَذۡنَٰهُمۡ سِخۡرِيًّا أَمۡ زَاغَتۡ عَنۡهُمُ ٱلۡأَبۡصَٰرُ ٦٣

Onları eğlence yerine tuttuktu ha! yoksa onlardan kaydı mı bu gözler?

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ ذَٰلِكَ لَحَقّٞ تَخَاصُمُ أَهۡلِ ٱلنَّارِ ٦٤

Şüphesiz ki bu haktır muhakkak olacaktır ehl-i nârın birbirine husûmeti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قُلۡ إِنَّمَآ أَنَا۠ مُنذِرٞۖ وَمَا مِنۡ إِلَٰهٍ إِلَّا ٱللَّهُ ٱلۡوَٰحِدُ ٱلۡقَهَّارُ ٦٥

De ki ben ancak korkuyu haber veren bir peygamberim, başka bir tanrı da yok ancak Allah: o vahidi Kahhar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡغَفَّٰرُ ٦٦

O Göklerin, Yerin ve aralarındakilerin Rabb’i Aziz, gaffar var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu